And Action!!


Aslında sinemaya olan ilgilimi sanırım biraz da aileme borçluyum. İlk sinema deneyimlerim daha 5-6 yaşlarındayken Karşıyaka sinemasında pazar sabahları yapılan 10:30 çizgifilm seansları ile başladı. O zamanlar şimdiki gibi her hafta yeni bir film gelmediği için sırf sinema salonunda bulunmak uğruna sokak çocuğu kemancı Remi'nin iç kıyan hikayesini 3 kere seyretmişliğim bile vardir. Bir kere sinemanın büyüsüne kapıldıktan sonra devamı da geldi tabi ki. Ancak daha ilerki senelerde annemin yaşadığı "Moonwalker" deneyimini hatırladıkça vicdan azabı duymuyor değilim. Zaten arkadaşlarımla (eve yakın olması kaydıyla) sinemaya gitme iznimin tam da moonwalker sonrasına rast gelmesi tesaduf olmadı sanırım. Moonwalker'dan Avatar'a gelinceye kadar sanırım yüzlerce film izledim ve bunları diger sinema sevenlerle (hatta bazen sevmeyenlerle ) paylaşmaya çalıştım. Bu sohbetler sırasında da senelerdir arkadaşlarımdan aynı soruyu duyarım "Neden sinema ile ilgili birşeyler yapmıyorsun?" Çok yakın zamana kadar da ne yapabilirim ki diye düşünüp duruyordum. Sonunda sinema seyretmekten sonra en çok sevdiğim şey olan sinema hakkında konuşma (ya da bu durumda yazma) ile ilgili bu blog'u oluşturmaya karar verdim. Böylece sinema ve sinemaya ilişkin herşeyle ilgili kendi düşüncelerimi sizinle paylaşabileceğim "Sinemagünlükleri" ortaya cikti. Geçmis-gelecek filmler, yeni-eski diziler hakkında fikir edinmek isteyenler beni takip etmeye devam edin lütfen :)

0 Response to "And Action!!"

Yorum Gönder