The Mentalist


Kim derdi ki "The Guardian"ın mahkeme suratlı avukatı Nick Fallin karşımıza yüzünden gülümsemesi eksik olmayan bir "medyum" olarak çıkacak. Simon Baker'ın başrolünde oynadığı "The Mentalist" onlarca CSI ve dedektif dizilerinin arasından sıyrılarak 2008'in flash dizisi olmayı başardı. The Mentalist'de Patrick Jane (Simon Baker) California Bureau of Investigation'a serbest danışmanlık yapıyor. Yasal olarak bir kanun görevlisi olmasa da eskiden başarılı bir psişik medyum olmasını sağlayan bilgi ve yeteneklerini kullanarak CBI ajanlarına çeşitli cinayetleri çözmede yardımcı oluyor. CBI'a yardım etmekteki amacı ise karısı ve kızını öldüren katilin yakalanmasını sağlamak.
CBI'a katılmadan önce Jane'nin hayatı "medyum"luğu sonucu elde ettiği şöhretin keyfini sürmekle geçiyor. Çıktığı bir televizyon programında yetenekleriyle polisin "Red John" adındaki bir seri katilin profilini çıkarmasına yardım ettiğini açıklıyor. Bu açıklamayla kızdırdığı Red John intikam amacıyla Jane'in karısını ve kızını öldürüyor. Bu nedenle Jane medyumluk işini bırakarak hayatının tek amacı haline gelen Red John'un adalete teslim edilmesi için CBI'a içinde Red John'un da dahil olduğu çeşitli suçları çözmek için yardım etmeye başlıyor.
Diğer suç dizilerinin aksine çok daha neşeli bir dizi The Mentalist. Jane hemen hemen her bölümde "medyum diye bir şey yoktur" diyerek kendi becerilerini sahtekarlık olarak nitelendirse de, hipnoz, güçlü gözlem yeteneği , insan davranışı ve psikolojisi ile ilgili güçlü sezgilere sahip olması gibi konularda gerçek yeteneklere sahip.Bu yetenekleri olayları çözmede işe yarasa da kullandığı tuhaf teknikler genellikle takım arkadaşlarıyla Jane'i karşı karşıya bırakabiliyor. Ancak bu yöntemler her defasında da suçlunun kendini açık etmesinde başarılı oluyor.
Çoğu zaman daha suç mahalindeki gözlemlerden veya konuştukları tanıklardan olayı çözmüş olan Jane'nin CBI ekibini eğlenceli bir şekilde sonuca doğru yönlendirmesini izlemek oldukça keyifli oluyor.

0 Response to "The Mentalist"

Yorum Gönder