Arthur Conan Doyle'a Nur Yağdı


Hollywood sinemasında Vampirler hala hüküm sürerken, İngiltere de son birkaç yıldır küçük çaplı bir Sherlock fırtınası esiyor. Guinness rekorlar kitabında en fazla canlandırılan film karakteri olarak da giren Sherlock tam 211 filmde 75 ayrı aktör tarafından canlandırılmış. Ancak Sherlock'un yıldızı şu aralar tekrar parlamış gözüküyor. İlk olarak 2009 yapımı Guy Richie'nin yönettiği "Sherlock Holmes"da alışık olduğumuzdan farklı bir Holmes portresiyle karşılaşmıştık. Robert Downey Jr'ın canlandırdığı Sherlock anti-sosyal, dövüş sanatlarında usta ve biraz da ekzantrik bir karakterdi. BBC'nin 2010 yapımı dizisi "Sherlock" bunu bir adım öteye taşıyor. Sherlock günümüzde yaşasaydı ne olurdu? Evet şimdilik 3 bölümden oluşan (merak etmeyin her bir bölüm 90 dk) seride Dr. Watson Afganistan'dan dönmüş bir savaş gazisi ve Holmes Londra polisine danışmanlık yapıyor. Son derece yüksek bir IQ'ye sahip olan Sherlock çözülecek cinayet olmadı mı evden dışarı çıkmayan ve sıkıntıdan patlayan bir karakter. Öyleki ev sahibesi onun bu sıkıntısını gördüğünde "İnşallah en kısa zamanda bir seri katil ortaya çıkar da yüzün tekrar gülmeye başlar Sherlock" temmenisinde bile bulunabiliyor. Ortalama bir CSI dizisinde ekiplerin topladıkları 100'lerce delile uyguladıkları sayısız testlerden sonra ortaya çıkardıkları bulguları Sherlock olay mahaline sadece 1 dk bakarak ortaya çıkabiliyor. Özellikle Watson'a buldukları bir spor ayakkabı ile ilgilli görüşlerini sorduktan sonra kendi bulgularını anlattığı sahneye çok güleceksiniz. Ayrıca Holmes bu dizide teknolojinin nimetlerinden de oldukça faydalanıyor. Cinayetleri çözerken cep telefonunu ve interneti sıkça kullanıyor. Üstelik kendi bloğu olan http://www.thescienceofdeduction.co.uk/ sayfasından davalarla ilgili kendisine yardımcı da olabiliyorsunuz.Dizinin yeni sezonu kesinleşti ancak yayın tarihi henüz belli değil. Oldukça eğlendirici olan bu dizinin siz de müptelası olacaksınız. Bu arada il sezon DVD'leri de ülkemizde satılmaya başlandı.

Red Carpet 2011



Sinema sektörünün her sene 4 gözle beklediğim "ödül sezonu" dönemine girmiş bulunuyoruz. Sezonun açılışı 14 Ocak'ta verilen Critic's Choice Movie Awards ile gerçekleşti. Yılın ilk ödül sahipleri En İyi Filmde "The Social Network", En İyi Erkek Oyuncuda "Colin Firth"(King's Speach), En İyi Kadın Oyuncuda "Natalie Portman" (Black Swan), En İyi Yardımcı Erkek Oyuncuda "Christian Bale"(The Fighter), En İyi Yardımcı Kadın Oyuncuda "Melissa Leo"(The Fighter), En İyi Yönetmen "David Fincher"(The Social Network) ve En İyi Orjinal Senaryoda "David Seidler"(King's Speech) oldu. Yarın akşam ise Golden Globe'lar sahiplerini bulacak.Golden Globe adayları arasında ise malesef (her sene olduğu gibi) Türkiye'de henüz gösterime girmeyen "Black Swan", "King's Speech", "The Fighter" ve En İyi Kadın ve Erkek Oyuncu kategorilerinde Nicole Kidman, Michelle Williams, James Franco ve Ryan Gosling'e adaylıklar kazandıran "Blue Valentine", "Rabbit Hole" ve "127 Hours" yer alıyor. Televizyon kategorisinde ise; En iyi Drama Dizisi adaylarında benim de favorim olan "Boardwalk Empire" ve "Walking Dead" , Komedi Dizisi adaylarında "Glee" ve "Modern Family" yer alıyor. Genelde Golden Globe "Oscar"ın habercisi sayılsa da geçtiğimiz senelerde birkaç sürprizle karşılaştık. Bakalım bu senenin galibi kim olacak?

Ne İzledim? 9 Ocak

Eyvah Eyvah 2

Geçen sene sessiz sedasız sinemalarda yerini alan ama buna rağmen büyük ilgi çeken Eyvah Eyvah filminin ikincisi geçtiğimiz cuma günü vizyona girdi. İlkinin hemen ardından yaz aylarında çekimleri Çanakkale ve çevresinde yapılan devam filmi yine gülmekten kırıp geçiriyor. Ata Demirer bir kez daha insanları güldürmek için belaltı espirilerin ve argonun gerekli olmadığını ispatlamış. Film ilk bölümün bittiği yerden başlıyor. Babasını bulduktan sonra Geyikli'ye geri dönen Hüseyin, ayrılırken hislerini açamadığı hemşire Müjgan'ın peşine düşüyor. Firuzan'ın yardımıyla Müjgan'ın kalbini kazanmak için her yolu deniyor. Bu arada önüne hiç beklemediği engeller de çıkıyor. Çekimerinde oldukça eğlendiklerini düşündüğüm ekibin bu enerjisi seyirciye de yansıyor ve bol kahkahalı bir 2 saat sizi bekliyor.